1 Eylül 2016 Perşembe

Barışla huzurla kalın ....




Hiç düşünmeden öyle olduğunu kabul ederek paylaştığımız "barış logosu"nun nasıl ortaya çıktığını merak ettiniz mi hiç ? Ben ettim çünkü sürekli "neden" sorusunu soran cevabı anlamadan "böyle gelmiş böyle gider" dayatmasına boyun eğmeden sürekli sorgulayan uyuz bir insanım 




Bu heryerde görüp kullandığımız sembol ingiliz tasarımcı Gerald Herbert Holtom'a ait. İlk ortaya çıkış hikayemiz tabiki aristokrasi ile sembolleşmiş olsa da demokratik yönetimi değilde "demokrasiyi yönetmeyi" pek iyi bilen İngiltere topraklarında gerçekleşiyor... Bir silah fabrikasının kapatılması için yürüyüşe geçen halkın pankarlarında görüyoruz logomuzu ilk kez... Henüz sembolün bir yaygınlığı yok iken 2.Dünya Savaşı sonrası vicdani retçi olan Holtom logo üzerinde biraz daha çalışmaya başlıyor...








Kollarını çaresizlik içinde iki yana açan birinin hayali ile başlıyor çizimimiz.Perspektif algısı konusunda yetersizliğim nedeniyle ben pek fark edemesemde (ben bütüne bakarım arkadaş) Nükleer'in "N"si ve silahsızlanma anlamına gelen "disarmament" kelimesinin baş harfi olan "D" de logomuzda yerini almış... Ve  "nükleer silahsızlanma" tüm dünyada olsun diye hoooop bir çember içine alınmış böylece dünya da vurgulanmış olmuş.
Daha sonra logo yaygınlaşıp feminizm de dahil olmak üzere tüm aktivist hareketlerde kullanılmaya başlayınca Holtom bir gururlanmış içine kocaman bir umut ışığı doğmuş herhalde o yüzden logoda ki "çaresizlik" anlamını sevmemiş kolları iki yana açan insan figürü barışın getirdiği çoşku anlamına gelsin demiş. Ee mantıklı tabi kollarımızı çaresizlikten de açarız,mutluluktan da pek sevdiğimiz birine kocamannnnn sarılmak için de 







Logo'nun gelişimi böyle olsa da sunumu yaygınlaşması öyle bir anda olmamış tabi... Tasarımcımız logoyu ilk gösterdiğinde "biz bunu mu istedik nerede bunun beyaz güvercini olmaz böyle şey" demişler tahmininiz üzere... Amma velakin efsaneleşmiş her başarının altında gördüğümüz üzere yılmamış kendisi "içinden bre cahiller siz ne anlarsınız alt metinlerden" demiştir bence ben olsam derdim en azından... Pes etmemenin sonucu olarak; dehayı,zekayı,estetiği,tasarımı keşfedip elinde bunu yaşatma gücü olan bu dünyaya tutunmamızı sağlayan az sayıda insan var ya hani işte bu hikayede onlardan oluşan bir grup yani "Nükleer Savaşa Karşı Doğrudan Eylem Komitesi (DAC)" Holtom'un fikrini aslında bayılmış pek sevmiş  bu sayede logomuz yayılma ve kendini gösterme şamsı bulmuş...

Her devrimci ruh gibi Gerald Herbert Holtom da logo için herhangi bir telif hakkı talep etmemiş. Yeter ki bu uğurda sesini duyurmak isteyen herkes sembolümü kullansın demiş. Dünya çapında özgürlüğü,adaleti ve barışı isteyen tüm aktivistler tasarımcımızın bu isteğini kırmayarak logoyu tüm dünyaya yaymayı başarmışlar  Ve logo yayıldıkça şimdiki anlamını da tam olarak almış...
"Yerleşik düzene muhalefet,barış ve adalet"





Sonuç olarak teşekkürler Gerald tüm dünyanın idealini tek bir sembolde birleştirdiğin ve dünyanın her yerinde barışı hatırlatan bir algı yarattığın için...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder