31 Ocak 2015 Cumartesi

Azra Akilah Kohen / Fİ

Ortalığı sarsan her kitapta yaşadığım hayal kırıklığını yaşayacağımı sanarak başladım #Fi 'ye... Ama o da ne!?! Ülkemin giderek kültürsüzleşmesine ciddi anlamda kafayı taktığım bu günlerde öyle iyi geldi ki bu kitap terapi niyetine okudum belki bu sefer "umut" kazanır diye... Henüz her şey ortada bir an önce Çi 'ye geçip gelişmeleri yakalamalıyım... 
Ama bahsetmeden geçemeyeceğim okuyanlar ne düşündü bilmem ancak ben  "Duru"lardan nefret ediyorum!!! Günlük hayatımızda o kadar çoklar ki... Evrenin onlara sunduğu güzellikleri çarçur edip şımarıkça dünyanın kendi çevresinde döndüklerini sananlar çevrelerinde yaşanan her olayı kendine etkisiyle yorumlayan pis benciller... Deniz gibi tanrısal bir yaratığın onda ne bulduğunu anlamak çok zor... Ben Özge gibilerini seviyorum güzelliğinin farkında ama bununla yetinmeyen, idealist,yapmak istediklerine tutkuyla bağlı, hislerinin en yoğun olduğu anlarda bile aklını kullanan sevilesi kadınlar Özgeler :) hatta ilerleyen kitaplardan umudum Deniz'le Özge'nin bir araya gelip tüm ülkeyi değiştirecek güçlerini beraberce kullanmaları... Hatta bir zahmet kitaptan çıkıp ülkemizde hayat bulmaları ancak onların gücünde birileri bu yozlaşmayı tersine çevirebilir çünkü... Hayal işte ☺️ ne de olsa bu kitabın sadece inanılmaz tarafları gerçek...
Okurken dinlemek üzerine kitapta da adı geçen müzik önerim ise:
 Adagio for String / Samuel Barber

17 Ocak 2015 Cumartesi

Hermann Hesse / Bozkırkurdu

Eyyy #HermannHesse Siddharta'ya gözlerim değdiği anda başımın tacı oluvermiş vazgeçilmezlerimin arasına girmiştin zaten üstüne bir de #Bozkırkurdu gibi bir şahaser yazmana gerek yoktu ki... Zaman zaman içinde yaşadığı toplumla arasında kocaman bir uçurum hisseden bana "tokat" gibi çarptı bu kitap hatta öyle çarptı ki bu yorumu yazabilmek için başka kitaba başlayıp etkisinin biraz geçmesini bekledim... İçinden Mozart geçen her şey beni etkilemeye yetmezmiş gibi bir de son zamanlarda takıntılı olduğum "burjuvazi" ile ilgili öyle tanımlamalar var ki bu kitapta "işte buuu!" diye çığlık attığım anlar oldu okurken. Kitabın sonlarına doğru Hesse'nin ben dehayım imzası attığı karakter => satraç tahtası benzetmesinin de benim diyen psikiyatrist yanına yaklaşamaz bence ... Hepinizi ısrarla karakterimiz Harry'i darmaduman eden aynanın karşısına o büyülü tiyatroya davet ediyorum efenim zira bu kitabın üstüne kelam etmek haddim değil hissindeyim...

1 Ocak 2015 Perşembe

BENİ SİZ DELİRTTİNİZ!!!

2014 öyle bir yıldı ki... Bence 2015'in temasını, yine yeniden tam 12'den metis ajanda vurdu. BENİ SİZ DELİRTTİNİZ!!!
Berkinimizin acısı bizi geçtim annesinin yüreğinde tap tazeyken meydanlarda yuhalattırıldı; bu da yetmedi büyük bir iğrençlikle "taraflar" ölülerini yarıştırdı...Ali İsmail'in davası yaratılan sebeplerle defalarca ertelendi, keyfi hukuk kararları adalete olan inancımızı enkaza çevirdi. Bu sene ben sadece "çapulcu" olmakla kalmadım mesela teröristte oldum! Aşırı sağ yanım sağ kolumdaki ay-yıldız sözde "barış süreci" ile sızım sızım sızım sızladı;aşırı sol yanımda kalbim, diyanete harcanan bütçelerle herşeye rağmen fanatizm boyutunda bir diktatörü destekleyen halkımla durma noktasına geldi. Asla bir feminist olmadım ama o çok sevdiğim topuklu ayakkabılarımın aynı zamanda harika bir cinayet aletini dönüşebileceğini izlenimlerini yarattı bana artan kadın cinayetleri... Katil olma potansiyelimin hiçte zor olmadığını öğrendim bu sene. Kendi ceplerinden özenle çalınan paralar oy veren milletimin yine umrunda olmadı... Maden demek işçi demek kaza demek diyememek.... Vicdanımın ağırlığından yataktan kalkmadığım zamanlar oldu... Soma demek sadece maden demek değildi mesela o madenden çıkışın tek yolu olan binlerce zeytin ağacının katli demekti aynı zamanda... Ve tüm bunlar haberini az çok duyabildiklerimizdi aaa pardon haber dedim duymak dedim "basın" varmış gibi sanki yaşadığımız topraklarda... Bütün ülke çizgi romanlara konu olan GOTHAM şehri haline geldi ama tüm yardım çığlıklarına inat Batman gözükmedi ortalarda hoş gerçi yarasa ışığını aydınlatacak minicik bir aydınlık bile yoktu belki üzerimizde... Hepimiz sanatta eğitimde kocaman bir cehalete sürüklendik tüm bunların yanında geleceğe tutacak ışıkta kalmadı... İtibar kelimenin anlamını bilmeyenler tarafından tarihin en görgüsüz yapılarından birine kaçAk saraya ithaf edildi... Bir sürü kelimenin içi boşaltıldı iğrenç bir lümpen burjuvazi hakimiyeti sardı dört bir yanı... Hadi Gotham şehrinde en azından bilim vardı biz ülkemizde ona da yer bulamadık elalem kuyruklu yıldıza araç indirdi biz osmanlıcadan bahsettik... Tüm ülkenin bu büyük buhranı yetmiyormuş gibi sosyal ilişkiler de nefes aldırmadı!!! Arkadaşlıklardan, sevgililerden somut beklentiler esas oldu ortalık çıkar çatısması haline geldi hem de öyle satrançla falan da yapılmadı bu çatışmalar bildiğiniz sokak dövüşünde gerçekleşti... Emek harcamadan başarı elde etmek "normal" hale geldi emek verenlerin hakkı göz ardı edildi... Düşündüm de "insanlık" kelimesi içi boş bir kelime haline bile gelmedi artık bana hatırlattığı şeyler hep negatif etkili...

 2014 öyle bir yıldı ki... Bence 2015'in temasını, yine yeniden tam 12'den metis ajanda vurdu. BENİ SİZ DELİRTTİNİZ!!!

Berkinimizin acısı bizi geçtim annesinin yüreğinde tap tazeyken meydanlarda yuhalattırıldı; bu da yetmedi büyük bir iğrençlikle "taraflar" ölülerini yarıştırdı...Ali İsmail'in davası yaratılan sebeplerle defalarca ertelendi, keyfi hukuk kararları adalete olan inancımızı enkaza çevirdi. Bu sene ben sadece "çapulcu" olmakla kalmadım mesela teröristte oldum! Aşırı sağ yanım sağ kolumdaki ay-yıldız sözde "barış süreci" ile sızım sızım sızım sızladı;aşırı sol yanımda kalbim, diyanete harcanan bütçelerle herşeye rağmen fanatizm boyutunda bir diktatörü destekleyen halkımla durma noktasına geldi. Asla bir feminist olmadım ama o çok sevdiğim topuklu ayakkabılarımın aynı zamanda harika bir cinayet aletini dönüşebileceğini izlenimlerini yarattı bana artan kadın cinayetleri... Katil olma potansiyelimin hiçte zor olmadığını öğrendim bu sene. Kendi ceplerinden özenle çalınan paralar oy veren milletimin yine umrunda olmadı... Maden demek işçi demek kaza demek diyememek.... Vicdanımın ağırlığından yataktan kalkmadığım zamanlar oldu... Soma demek sadece maden demek değildi mesela o madenden çıkışın tek yolu olan binlerce zeytin ağacının katli demekti aynı zamanda... Ve tüm bunlar haberini az çok duyabildiklerimizdi aaa pardon haber dedim duymak dedim "basın" varmış gibi sanki yaşadığımız topraklarda... Bütün ülke çizgi romanlara konu olan GOTHAM şehri haline geldi ama tüm yardım çığlıklarına inat Batman gözükmedi ortalarda hoş gerçi yarasa ışığını aydınlatacak minicik bir aydınlık bile yoktu belki üzerimizde... Hepimiz sanatta eğitimde kocaman bir cehalete sürüklendik tüm bunların yanında geleceğe tutacak ışıkta kalmadı... İtibar kelimenin anlamını bilmeyenler tarafından tarihin en görgüsüz yapılarından birine kaçAk saraya ithaf edildi... Bir sürü kelimenin içi boşaltıldı iğrenç bir lümpen burjuvazi hakimiyeti sardı dört bir yanı... Hadi Gotham şehrinde en azından bilim vardı biz ülkemizde ona da yer bulamadık elalem kuyruklu yıldıza araç indirdi biz osmanlıcadan bahsettik... Tüm ülkenin bu büyük buhranı yetmiyormuş gibi sosyal ilişkiler de nefes aldırmadı!!! Arkadaşlıklardan, sevgililerden somut beklentiler esas oldu ortalık çıkar çatısması haline geldi hem de öyle satrançla falan da yapılmadı bu çatışmalar bildiğiniz sokak dövüşünde gerçekleşti... Emek harcamadan başarı elde etmek "normal" hale geldi emek verenlerin hakkı göz ardı edildi... Düşündüm de "insanlık" kelimesi içi boş bir kelime haline bile gelmedi artık bana hatırlattığı şeyler hep negatif etkili... 

VE BEN TABİKİ DELİRDİM! Aklım yaşamını sürdürebilmem için beni terk etmeyi seçti... O KADAR DELİRDİM Kİ; sayısı az duruşu sağlam insanları görmeyr başlıyorum artık o kadar delirdim ki mucizelere inanıyorum artık...

Gezi için gezi şehitleri için kendini sokağa ayan yürekli insanları görmeyi tercih ediyorum... Adalete inancımı kaybetmek yerine enkazdan gelen o yardım çığlığına danıştayın "Yırca" kararına tutunuyorum! Hala halkını tüm sakinliği ile bilinçlendirmeye çalışan güzel insanları izliyorum keyifle... Sanat adına yapılan her hareketi her opera temsilini, kazandığımız Altın Palmiyeyi direnen tüm sanatçıları yazılan her kitabı yüceltiyorum kalbimde... Çalışan kendi ayakları üstünde kimseye muhtaç olmadan özgürlüklerini dibine kadar yaşayan kadınları örnek alıyorum kendime... İnandığı doğruları herşeye rağmen dile getiren bir elin parmağı kadar olan gazetecilerden alıyorum haberleri... Tüm görgüsüzlüğe inat sade yaşamayı seçen insanları alkışlıyorum yürekten... Emek veren üreten insanların ortaya çıkardığı işin farkını görüyorum "karma"ya inanıyorum bu noktada yürek rahatlığı en büyük servet bilirim çünkü... Tüm kirlenmiş ilişkilerden soyutluyorum kendimi; gerçek aşka saf dostluğa adıyorum kendimi VAR ÇÜNKÜ EVET VAR hala bu dünyada zar zor tutunsalarda varlar...

Ve ben artık görüyorum ki birden fazla Batman var hala bu dünyada sadece kendileri gibi olarak kahraman olanlar onlar... Hatta o kadar şanslıyım ki bir kaç Batman birden var benim hayatımın tam merkezinde iyiki varlar dediklerim onlar... Evet 2014 harika bir yıldı çünkü kahramanlar değdi benim hayatıma... O kadar delirdim ki ben sizlere kahramanlarıma inanıyorum artık...
Senelerdir değişmeyen yeni yıl dileğimde tam da bu sebepten aynı benim... 2015 İNANDIĞINIZ PERİ MASALLARININ GERÇEKLEŞTİĞİ YIL OLSUN !!!! Peri masallarına hala inanmıyor musunuz ? Bence bu sene kahramanlara inanmak için harika zamanlama....

VE BEN TABİKİ DELİRDİM! Aklım yaşamını sürdürebilmem için beni terk etmeyi seçti... O KADAR DELİRDİM Kİ; sayısı az duruşu sağlam insanları görmeyr başlıyorum artık o kadar delirdim ki mucizelere inanıyorum artık...
Gezi için gezi şehitleri için kendini sokağa ayan yürekli insanları görmeyi tercih ediyorum... Adalete inancımı kaybetmek yerine enkazdan gelen o yardım çığlığına danıştayın "Yırca" kararına tutunuyorum! Hala halkını tüm sakinliği ile bilinçlendirmeye çalışan güzel insanları izliyorum keyifle... Sanat adına yapılan her hareketi her opera temsilini, kazandığımız Altın Palmiyeyi direnen tüm sanatçıları yazılan her kitabı yüceltiyorum kalbimde... Çalışan kendi ayakları üstünde kimseye muhtaç olmadan özgürlüklerini dibine kadar yaşayan kadınları örnek alıyorum kendime... İnandığı doğruları herşeye rağmen dile getiren bir elin parmağı kadar olan gazetecilerden alıyorum haberleri... Tüm görgüsüzlüğe inat sade yaşamayı seçen insanları alkışlıyorum yürekten... Emek veren üreten insanların ortaya çıkardığı işin farkını görüyorum "karma"ya inanıyorum bu noktada yürek rahatlığı en büyük servet bilirim çünkü... Tüm kirlenmiş ilişkilerden soyutluyorum kendimi; gerçek aşka saf dostluğa adıyorum kendimi VAR ÇÜNKÜ EVET VAR hala bu dünyada zar zor tutunsalarda varlar...



Ve ben artık görüyorum ki birden fazla Batman var hala bu dünyada sadece kendileri gibi olarak kahraman olanlar onlar... Hatta o kadar şanslıyım ki bir kaç Batman birden var benim hayatımın tam merkezinde iyiki varlar dediklerim onlar... Evet 2014 harika bir yıldı çünkü kahramanlar değdi benim hayatıma... O kadar delirdim ki ben sizlere kahramanlarıma inanıyorum artık...
Senelerdir değişmeyen yeni yıl dileğimde tam da bu sebepten aynı benim... 2015 İNANDIĞINIZ PERİ MASALLARININ GERÇEKLEŞTİĞİ YIL OLSUN !!!! Peri masallarına hala inanmıyor musunuz ? Bence bu sene kahramanlara inanmak için harika zamanlama....