18 Mart 2018 Pazar

Çanakkale Savaşı'na Ali İsmail'in Doğumgünü Kutlayarak Bakmak!

Hadi gelin bugün şehitlerimiz için Çanakkale Savaşı'nı yeniden düşünelim...
Her yerde gururla anlattığımız içimizdeki çoşkuya hakim olmadığımız o destansı zafer!250.000'den fazla şehit bakın insanı rakamlaştırınca istatistik haline getirince okuması kolay sayıları ama okuyup geçmeyin o sayının büyüklüğünü anlamaya çalışın...250.000 şehit demek kaç aile kaç nesil demek anlamaya çalışın...Gelelim esas noktaya Atamız bu savaştan sonra "Biz Çanakkalede bir üniversite gömdük" derken ne geçti aklından hiç düşündünüz mü? O savaşta kaybettiklerimizden 10.000 asker üniversite öğrencisiydi 70.000 asker de lise öğrencisi. Eğitimin son derece  kısıtlı olduğu yıllarda bu ne demektir hiç düşündünüz mü???
Sizce zamanı geldiğinde gururlanın gerekirse siz de canınızı verin diye mi gitti bu güzelim beyinler? Belki de inanıyorlardı...Bastığımız toprakları toprak diye geçmeyeceğimize Anadolu'nun verimli topraklarında tarımı geliştirebileceğimize, emperyalizmi bu topraklara sokmadıkları için beyinlerimizin özgürleşeceğine inanıyorlardı, eğitimliydiler eğitimin değerini anlayacağımıza inanıyorlardı... Siz ölmeyin siz bir daha savaş yüzü görmeyin diye bile bile verdiler canlarını... Çanakkale Savaşı devrimlerin hasıydı bize öğretmediler!!!
Şimdi durun düşünün!Her yıl o büyük etkinliklerle,dualarla andığınız o güzelim çocukların hakkını verebiliyor musunuz düşünün?!Yeniden düşünün!Bir de bugün Ali İsmail Korkmaz'a' da gitsin aklınız olur mu çünkü o gülüşünde devrim yatan güzel çocuğun da doğumgünü bugün ... Hala vurulmadıysanız kalbinizden söz de burda bitsin zaten.

10 Mart 2018 Cumartesi

Ömür Tokgöz / Kırılganlık

Ömür Tokgöz'ün "Kırılganlık" isimli sergisini gezerken aklımda hep canım Teoman'ın en özel şarkısı dolandı "sahibiysen tuzak bunlar!"... İçimizdeki sahip olma duygusuna harika bir başkaldırı bu sergi... Sanatçının da belirttiği gibi kolay tüketilene karşı;bakmaya kıyamacağınız tüketmeye cesaret edemeyeceğiniz transparan porselenden ortaya çıkarılmış nesnelerden oluşan bir başkaldırı... Ömür Hanım pek sevdiğim yazar İtalo Calvino'nun Görünmez Kentler kitabına da gönderme yapıyor sergide ve yine yazardan alıntılayarak diyor ki ; "labirent kişiye yeni bir plan çizmesi ve labirentin gücünü yok etmesi için bir başkaldırıyı da düşündürür." İçinde bulunduğumuz labirenti yerle bir edip isyan bayraklarını açmaya teşvik etmek için 22 Mart'a kadar sizleri Galeri A 'ya davet ediyor bu güzelim sergi...




9 Mart 2018 Cuma

Ivan Marchuk / Düşsel Detaylar 09 Mart - 20 Mayıs

Koca bir mart ayını doğumgünü ayım olarak kabul edip her gününde hediye almayı doğal karşıladığımı düşünürsek;şüphesiz bu yılın en büyük hediyesini Folkart Gallery verdi bana bu muhteşem sergiyi görme ve ressam ile tanışma şansı yakalamamı sağlayarak, ben teşekkürümü baştan yapayım :)

Ivan Marchuk,modern dünyanın çok boyutlu bir imgesini yaratmış ve zamanın önüne geçmiş,sanayi sonrası uygarlığın eğilimlerini ve geleceğini belirleyen 100 dahi arasında... Sanat tarihçileri onun eserlerini; hiper-gerçekçilik, gerçekçilik, dışavurumculuk, soyutlama gibi kavramlarla ifade etmeye çalışadursun o adını koyduğu "Pilontanizm"/(örgücülük,dokumacılık) tarzının öncüsü.Bu ismin koyuluş hikayesi ise oldukça sevimli,annesinin kızkardeşlerinin saçını tararken telaffuz ettiği "zapliontalosya"(iç içe geçmişlik,düğümlenmişlik) kelimesinden geliyor :) "Benim için sanat;hayat ve vahiydir. Başka bir seçeneği yok. Aynı zamanda sanat ağır çalışmadır. Yılda 365 gün çalışırım ve çalışmazsam varolamam. Kader,karma,yargı,kıyamet bu." diye içindeki tutkuyu anlatan ressamınızın bu sözlerinden sonra eserlerinde saf emeğin estetize edilişini görmekte şaşırtmıyor bizi. Özgürlükçü, evrensel, bilimsel ve fantastik bir kültürel emek!
Karakteriniz, kültürel birikiminiz, sosyal statünüz ne olursa olsun eserlerine baktığınzda doğa çırılçıplak karşınızda olacak! Bir kez gözünüz değdikten sonra etkisinde kalmama şansınız yok! Eserlerin dışında kalma şansınız yok ama onun içine girip çözümleyene de aşk olsun! Belki de her eserin önünde kendinizi bir sorgulama ile karşı karşıya bulanlardan olursunuz kim bilir... Gördüğüm yeni bir varlık ihtimalinin gerilimi mi yoksa süre giden önlenemez bir çürümenin,tükenişin çığlığı mı? Belki de sorarsınız kendinize: " Gördüğüme mi, kördüğüme mi inansam?"


"Ben hissederim,kopyalamam ya da taklit etmem." diyen deha ressam Ivan Marchuk'un sergisi 20 Mayıs'a kadar büyülenmeniz için Folkart Gallery'de sizleri bekliyor... Bence acele edin çünkü asla bir kere gitmekle yetinemeyeceksiniz...