11 Mayıs 2017 Perşembe

"Düşünen Tohum Konuşan Toprak"

"Düşünen Tohum Konuşan Toprak" ne kadar da anlamlı ne kadar da yerinde bir isim olmuş Cumhuriyetin Köy Enstitüleri'ni anlatmak için...

Batılı medeniyetlerin yüzlerce yıl gerisinde kalmış bir Osmanlı mirası devralıyor Türkiye Cumhuriyet'i... Erkeklerin %76,7 'si , kadınların %91,8 'i okuma yazma bilmiyor... 40.000 köyün 31.000'inde OKUL YOK!!! İşte tüm bunları kökünden değiştirecek bir fikirle bir kahraman çıkıyor ortaya İsmail Hakkı Tonguç... 1940'larda temeli atılan kocaman bir aydınlanma hareketi bu... 
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde yer alan bu sergide bu muhteşem adamın belgelerinden ve anlatımından yararlanarak deneyimleme şansınız var Köy Enstitülerini...
Benim için en vurucu ise şu sözleri oldu şüphesiz:
"Köy Enstitülerinde müzik,edebiyat ve güzel sanatlara verilen önem daima ön plandaydı.Bir müzik aleti çalmak,şiir yazmak ya da resim yapmak hep özendirilirdi.Köy çocuğu estetik zevk,yaratıcı düşünce,eleştirel bilinçle ilk defa karşılaşıyordu.KENDİNİ ÖZGÜRCE ANLATMAYI BAŞARAN VE SORU SORMAYI ÇAĞDAŞ BİR HAK OLARAK BENİMSEYEN ÖĞRENCİ CUMHURİYET'İN DE GARANTİSİYDİ."



İşte aslında tüm bu sözler özetliyor durumu...Yıllardır söylerim Türkiye Cumhuriyeti'nin başına gelen en büyük felaket köy enstitülerinin kapattırılıp gelişimine engel olunmasıdır...Günün sonunda serbest okuma saati olan okullarda okuyan Yakup Kadri,Gorki,Tolstoy tartışan  geleceğe ışık tutmanın ötesinde güneş gibi doğacak çocukların önünü kestiler...
Bu sergi hayal gücünüzü tetikleyecek şüphesiz,gerçekten ideal bir Türkiye'de yaşama şansımız varmış dedirtecek...
Çünkü; o gün kendi okulu için taş yontan o çocuktan bugün inşaat işçisi olmak için şehre göçen adam değil bir inşaat mühendisi ya da bir heykeltraş yetişebilirdi...
O gün hortum terazisi ile ölçü alan çocuk bugün teknoloji üretiyor olabilirdi...
O gün toprağını çapalayan kız çocukları,bugün toprağını verimli kullanmayı bilen ziraat mühendisleri olabilirdi...
O gün beden eğitimi dersinde sporu öğrenen çocuklar bugün olimpiyatlarda rekorlar kırıyor olabilirdi... Biz de spor olarak sadece futbolu biliyor olup Survivor'ı bir spor müsabakası zannediyor olmazdık belki de...
O gün kayak yapmayı öğrenen öğrenciler bugün kendi yaşadıkları topraklarda harika kayak merkezleri yapıp turizme katkıda bulunabilirdi...
Ahhh müzik müzik...Köy çocuklarının keman çaldığı günlerin hayali...Üzerine konuşmak bile istemiyorum burnumun direği sızlıyor...Ama olabilecekler çok net değil mi ??? Yüzlerce Fazıl Say,Leyla Gencer ...hayal edin işte !!!Hem belki o zaman Fazıllar ve Leylalar sanatlarını tam da burda ait oldukları topraklarda değerleri kat be kat bilinerek icra ediyor olurlardı...
O gün okul piyesinde yer alan çocuklardan bugünün film yapımcıları çıkabilir dünyanın en ünlü film platoları bu topraklarda bulunuyor olabilirdi...

Tüm bunlar benim sadece 1,2 dakika içinde hayal edebildiklerim,siz kendi hayallerinizi de ekleyin üstüne ve çıkan sonucu en az 100 ile çarpın!!! İçinde yaşamaktan onur ve büyük mutluluk duyacağımız bir Türkiye var olabilirdi...
Belki hala geç değildir; siz bence gidin bu sergiye belki biriniz bir kıvılcım olur sonrası aydınlık ateşi...












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder