22 Kasım 2022 Salı

Monster: The Jeffrey Dahmer Story


Beni oldukça şaşırtan anket sonucundan sonra, 3 - 5 kelam etmeden duramadım. Monster: The Jeffrey Dahmer Story hakkında...
Bu gözler zamanında Six Feet Under, True Detective, Sherlock falan izledi arkadaşlar yeni nesil dizilerden çokta bir beklentim yok artık. Ama Dahmer izlemek asla zaman kaybı değildi.
Tamam kabul sonuçta Netflix dizisi dolayısıyla illa her şeye bir dokundaracağım kaygısı nedeniyle senaryo sapmalara uğramış. Neticede belgeseli ayrı; bu bir dizi o gözle bakmak lazım ve gerçekten yaşanan bu korkunç olaylarda bakabileceğiniz birden fazla bakış açısı var. Seri katiller "insanlaştırılıyor" çığlığının karşısında sağlam bir duruşum var benim. İnsan dediğimiz varlık biçimi sadece merhamet, sevgi, şefkat gibi üstün duygulardan oluşmuyor. "Canavar" sıfafı uygun gördüğünüz tüm özellikler de kusurlarıyla, defosuyla, arızalarıyla bildiğiniz insan! Önce varoluşumuzu yüceltmeyi bırakıp insanı üstün varlık bilinci ile görmeyi bırakmalıyız bence. Üstelik bu dizide başka örneklerinde olduğu gibi zorlama bir biçimde "ah katile de yazık" diyemiyorsunuz bence oradan vurulamaz. Üstelik Dahmer diğer seri katillerde bizi çeken aşırı zeka, üstün entellektüelite gibi özellikleri de barındırmadığı için kendisinden nefret etmek kolaylaşıyor. İçinde hiç bir zeka barındırmayan tamamen haz odaklı yaşayan, üstelik empati yeteneği varken kendi isteklerini her koşulda başkalarından üstün tutabilen  biri Dahmer. Mesela  ben olayların gerçekten yaşandığını ve görece yakın bir tarihte yaşandığını içselleştirdikten sonra kurbanların sevenlerinin hala hayatta olduğunu hesaba katarak asla bu diziyi çekmezdim.  Onların duyguları benim kazanma ihtimalim olan paralardan daha değerli olurdu çünkü 😕
Ama mevzu bahis Netflix tabi ki yapacaklardı!
Evan Peters'ın oyunculuk başarısından da bahsedelim tabi ki, hayırlı uğurlu olsun alacağı ödüller...
Sadece keyifli zaman geçirmek için dizi izliyorsanız, üstelik bazı dizileri benim gibi ×2 hızında izliyorsanız dizinin o kadar yavaş akması sizi çileden çıkarabilir. Ancak bunun bilinçli bir seçim olduğunu ve neden öyle işlendiğini bildiğinizde saygı duymak kalıyor geriye. Üstelik dizinin sanatsal estetiği de pek yabana atılır cinsten değil. Dahmer'in tüyler ürperten yanlarını görürken uygulanan o gıcık sarı tonu görece normale döndüğünde maviye geçiş gibi ayrıntılar başarılı olmuş... Üstelik gerçekten izlenilesi bir 6. bölümü var.
Seri katille empati kurmanızı sağlamak üzerine yapılmış bir dizi değil bu ya da ben kendisiyle aramda asla bir bağ kuramadığım için bana öyle gelmiştir bilmiyorum. Sakın bana "seri katille aranda nasıl bir bağ kurabilirsin ki?" gibi bir soru ile gelmeyin yoksa siz Dexter'ı hiç mi sevemediniz derim daha da ileri giderseniz Hannibal Lector'a olan aşırı sevgimi anlatmak zorunda kalırım 😊 Neyse bunlar benim karanlık iç dünyam. Ama Dahmer hakkındaki bazı yorumlarda "aşırı rahatsızlık verici" deniliyor olması beni biraz korkuttu bana öyle gelmediği çok kayıtsız kalabildiğim için 🤔
Sonuç olarak daha önce kendisinin varlığından haberdar olmadığım bir seri katille bu dizi sayesinde tanışmış bulundum. Asla favorim olmadı. Dizi olarakta ilk 10'uma bile giremedi ancak bu dizi çöplüğünün içinde benim için bir adım öne çıktığı doğrudur. İzlenir yani arkadaşlar, hatta ince ince incelenir , hatta ve hatta kendinizi tutamayıp böyle uzun uzun yazdırabilir de 😬

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder