25 Ocak 2014 Cumartesi

1 Kitap 1 Film... Hayatımıza değen sihirin farkında olmak!!!


Hepimizin başına gelir kaybolmuş gibi hissederiz, anlamsızlaşır hayatımız; işte bu dönemlerde ben hep hayatın sıradanlığından  biraz sıyrılmak için kitaplara başvururum... Yol hikayelerine takıntılıyımdır; yolun nereye çıkacağından çok yolculuğun kendisinin değerli olduğunun bilincindeyimdir de genelde... Bu yüzdendir belki Oz Büyücüsü takıntım Dorothy'nin kırmızı ayakkabılarından ilham alışım ve senelerce her güne "Somewhere Over The Rainbow" şarkısıyla başlayışım...




Yine böyle sıkıntılı bir dönemdeyim işte kendimi kitaplarla, operalarla, sergilerle  meşgul etmeye çalışıyorum okuyacağım kitap bitince sinirleniyorum yeni bir tane bulma telaşı sarıyor her yanımı... Tam da bu anda çoooook daha önce okuduğum bir kitabı yeniden okuma zamanı geldi... Simyacı'yı yeniden okumaya karar verdim... Bambaşka bakış açılarıyla yeniden okudum, yeniden aydınlandım...
Yazınsal olarak beni çok etkileyen bir kitap değil Simyacı hele senelerdir okuma alışkanlığım sayesinde kendimi biraz da olsa bu konuda geliştirmişken ama belki de zamanlama çok çok doğru olduğu için mesaj açısından harikalar yaratan kitaptı benim için yine yeniden "herşeyin bir zamanı var" algısı çaldı kapımı yani :) Kitapta delikanlı karakterimiz Santiago "hazinesi"nin peşine düşüyor malum kendi "kişisel menkıbemiz" in peşine düşmenin önemini vurgulayarak. 

Bu yolculuk hikayesinde kahramanımız amacına ulaşmadan önce 4 büyük engelle karşılaşıyor :

1) Çocukken çok gelişmiş bir hayal gücümüz vardır ama zamanla toplumdan etkilenir kalıpların içine sığmaya çalışırız çünkü hayallerimizin komik uçuk olduğu gerçekleşmesinin imkansız olduğu söylenir bize durmadan... İşte kahramanınızın karşılaştığı ilk engelde bu! Önce kalıplarını yıkıp hayallerinin peşinden gitme kararını alıyor.

2) Yolculuğu sırasında aşık oluyor! Aşk nasıl olurda hayatta engel olur nasıl olurda  kötü birşey gibi algılanır demeyin... Hepimiz zaman zaman sevdiklerimizi ve sevenlerimizi üzmemek incitmemek için kendimizden ödünler vermiyor muyuz? Bizi geride tutsada kim olduğumuzu gölgelesede zaman zaman aşk uğruna kendi özümüzü oluşturan değerlerden vazgeçiyoruz... Oysa gerçek aşk bizi geliştirmeli , olabileceğimiz en iyi yere gelmek için bizi cesaretlendirmeli, parlamamıza izin vermeli... Santiago her ne kadar aklı kalacak olsa da gerçek aşkı bulmayı başarmış biri olarak onun kişisel menkıbesini yaşamasını isteyen kadını bir süreliğine geride bırakıp yoluna devam etme kararı alıyor 2. engelini de böylece aşmış bulunuyor...

3) Tüm bu yol hikayesi boyunca kahramanımız bir sürü yenilgi yaşıyor, evet  pes etmiyor ama bu yenilgiler içinde, hep bir şüphe hep bir "ya yeniden yenilgiye uğrarsam" endişesi yaratıyor... İşte kahramanımızın burada geçmiş yenilgilerinin korkusunu geleceğe yansıtmaması gerektiğini öğreniyor.Tam bir "it's now or never" algısı yerleştiriyor içinize...


4) Ve son engeli kendi içinde yaşadığı bir çelişki... Tüm yolculuk boyunca çektiği acıları düşünüyor "kişisel menkıbesi"nin peşinde koşmayan sıradan insanlar bu acıları yaşamıyor ben niye bunları çektim düşüncesi... Sonra yolculuğun ona kattıklarını düşünüyor kalbinin huzur bulması için amacına ulaşması gerektiğinin bilinciyle bu sorgulamasını da başarıyla tamamlıyor...


İşte böyle güzel böyle umut verici bu kadar anlamlı bir iç yolculuğa çıkartıyor Simyacı bizleri...
Son zamanlarda sufizme olan ilgim malum... Kitabı ilk okuduğumda zaten fark etmeme imkan yoktu ancak sufizmle biraz biraz haşır neşir olmaya başlayan benim için bile Paulo Coelho'nun Mesnevi'den etkilendiğini söylemek zor değil... İncil ve Tevrattan açık açık alıntılar yapsa da kitabın ana kaynağı kesinlikle mesnevi zaten benden önce farkına varan  bir sürü insan yazaramızı bu konuda sıkıştırmış açık açık kendisine sormuşlar kendisi Mesnevi'yi okuduğunu kabul etse de genel de yorumlara sessiz kalmayı tercih etmiş... Simyacı'yı yeniden okumaya karar verdiğimde bu bağlantıyı bilmiyordum okudukça şaşırarak keşfettiğim bir gerçekti ama diyorum ya bu aralar hayatımdaki zamanlamalar hep böyle manidar Sufizm çektikçe çekiyor beni :)

Kitapla ilgili araştırmaya değer bulduğum bir iki detay daha var...
Öncelikle hikayenin dönüm noktalarından  Santiago'nun rüzgara dönüşme anı vahdet-i vücud kavramını akla getiriyor ister istemez... Evrenle bir olma, evrenin dilini konuşma... Panteizm anlayışını çok güzel betimleyen bir kurgu var tam burada...
(Panteizm: Tümtanrıcılık, doğatanrıcılık "Tanrı herşey, herşey tanrı" olarak tanımlanabilir.)

2. Ayrıntıysa benim okuduğum Özdemir İnce çevirisi ile de bağlantılı olabilir. Daha hikayenin başında karşımıza çıkan "mektup" kelimesi kahranımızın kendine sürekli hatırlattığı; hani anlamak için arap olması gerektiğine inanılan kelime :) "Mektup" kelimesinin aslında "yazgı" anlamına geldiğini anlamak için arap olmak gerekmese bile arap diline hakim olmak gerek gerçekten çünkü arapçada "mektup" -yazmak- fiilinin edilgen hali "yazılan" anlamına geliyor.Bu kelimeye kitabı bu okuyuşumda taktığım için araştırıp bu sonuca ulaştım :)
Kimileri "new age" saçmalığı olarak görse de "eğer tüm benliğinle birşeyi istersen tüm evren sana onu vermek için işbirliği yapar" savunmasıyla bu kitap düştüğüm karanlık kuyularda bana ışık tutarak aydınlatmayı ve yeniden umut vermeyi başardı ... 


 



Gelelim film önerime... Simyacı'nın Mesnevi'den yola çıkarak yazıldığını iddia etmek ne kadar doğruysa bu filminde Simyacı'dan etkilendiğini söylemek bir o kadar doğru bence... Yol hikayelerinin hastasıyım demiştim Interstate 60 'da  adından da belli olacağı üzere bir yol hikayesi... Simyacı'da ki herşeye cevabı olan Urim ve Tummim taşları filmimizde yerini "Magic 8 Ball" a bırakıyor... Hikaye benzerlikleri sadece bu ayrıntıda değil  hayatın anlamını arayan Derviş gibi , hazinesini arayan ve işaretlere inanan Santiago gibi filmin kahramanı Neil'de sorularının cevabını almak için işaretlerin rehberliğinde yollara düşüyor. Doğumgününde bir dilek dileyen ve hayatıyla ilgili soruya cevap isteyen Neil'ın dileği gerçek oluyor ve kendini aslında varolmayan bir otobanda buluyor ve cevapları kovalamaya başlıyor... 2002 yapımı bu filmi ilk izlediğiniz de kaç yaşında olduğunuz önemli belki ama ben ilk izlediğimde 17 yaşında kafasında ne olmak ne yapmak istediği ile ilgili milyonlarca soru olan bir genç kızdım :) Yine hiç beklemediğim zamanda öylesine karşıma çıkan bu filmin bende etkisi inanılmazdır yaklaşık 10 senedir sene de bir gün aralık ayında mutlaka yeniden ve yeniden izlerim her seferinde bana umut ve mutluluk aşılar...





Film boyunca olmayanlara ya da olabileceklere değil olanların güzelliğine takılıyorsunuz yine muhteşem "it's now or never" algısı ile :) Neil hayatı ile ilgili cevapları aradığı bu yolda bir yandan da gerçek ve tek aşkına kavuşma umudu da besliyor ve yine aşkı ve seçmesi gereken yol arasında kalıyor Simyacı ile benzerlikleri bu kadar aşikar yani şimdi senarist kalkıp bana "ne alakası var?" demesin üzerim :) Aslında bütün film aynı Simyacı gibi tamamen mesaj vermek üzerine çekilmiş ancak bu mesajları alırken hiçte sıkılmıyorsunuz... Filmin yönetmeninden, oyuncularından,çekimlerin kalitesinden ve "back to the future" bağlantısından bilerek bahsetmiyorum merak ederseniz araştırırsınız zaten benim derdim burada hikayenin muhteşemliği ve anlatım üslubu :).

 


       (Kupa 6 ---- Maca 5)

Bu filmin hikayesinin bizi sürüklediği noktalara gelirsek:

1) Herkes kendi mucizesini bulmalı

2) Hiç birşey tesadüf değildir sonsuz evrende imkansızın kaçınılmaz olduğu bir yer mutlaka 
 vardır.

3) Hayattan ne istediğimize (dilediğimize) gerçekten dikkat etmeliyiz.

4) Eğer sen bir cevabı tüm kalbinle arıyorsan evren sana bu cevabı kendi tarzıyla ipuçları ile verecektir. Yeter ki algıların açık olsun işaretleri görmeyi bil.


             (Baş ucumda duran "siyah 8" in nedenidir bu film...)


Bir kitap bir film demiştim... Kendinizi kötü hissettiğiniz, amacınızdan saptığınızı düşündüğünüz, yaşadığınız hayatın kalbinizi tatmin etmediğini düşündüğünüz zamanlarda "acil yardım kolu" niyetine okuyun, izleyin derim ben... Umarım bende yarattığı hissi sizlerde de yaratır ve hayatınıza değen sihirlere daha sıkı tutunmanıza yardımcı olur...


Iyi yolculuklar ... !!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder