4 Şubat 2018 Pazar

Bir Don Giovanni temsilidir ki; ölü toprağını süpürür yürekten...

Baştan kabulümdür; mevzu bahis opera olunca benden takdir ve güzel cümleler dışında birşey çıkmaz...Hem eleştirmek haddim olmadığından hem de gönlüm elvermediğinden... Ancak Don Giovanni zaten başlı başlına bir başyapıt opera tarihinin enlerinden bir de siz bunu alıp bir senedir canımı yakan içinde bulunduğum kör kuyuların nedeni olan tüm varoluşsal sıkıntılarımın bir eleştirisi haline getirirken sanat içinde sanat yaratırsanız o zaman işte her hücrem size bravo diye bağırır!!! Vauvvv!!! Gerçekten vauv!!!Dün geceden beri bitmeyen bir heyecanla haykırıyorum...
 Dün geceki eserin derinliğini anlamak için Don Giovanni'nin de derinliğini anlamak gerekiyor elbette...Hikayemiz ünlü Don Juan hikayesi aslında.Rönesans döneminin şaşası Avrupanın üzerinde bir pembe bulut; cennet için alınan tapuların devri bitmiş; hayat bir tek ve kısa yaşa yaşayabildiğin kadar anlayışı sabit.Nefsine hakim olup,ahlaklı bir yaşam sürmek artık moda değil. Artık, açgözlülüğünüzü,idlerinizi; paranın verdiği güç ile  zarif ve ince zevk maskeleriyle kapatabiliyorsanız gayet erdemli ve iyi bir insansınız. Dönem bu dönem ve Don Juan gibi Don Giovanni'de içten içe sizi rahatsız etse de gözünüzde kahraman çünkü "o" olmak istiyorsunuz. Çapkın,haz peşinde,umursamaz,kibirli ama son anda bile kuyruğu diķ tutan cinsten... Hikayemiz tam da bu adamı anlatıyor işte... Değişen değer yargıları yorumlamaları etkiliyor tabiki... Kahraman olarak yoluna başlayan Don Giovanni zamanla tecavüzcü bir katile evriliyor modern zamanlarda çünkü neden ??? Hala Don Giovanni olmak biz de tatlı heyecanlar uyandırsada güya toplum kabul etmiyor artık sevgili Giovanni'mizin yaşadığı hayatı... Aslında bu sefer biz ahlak maskesi takıyoruz iyi görünmek adına... 
Hikaye böyle... Giovanni cezasını ilahi güçler tarafından buluyor sonuçta ama son ana kadar hedonizm savunucusu son ana kadar kuyruk hep dik... Ama tabi bu konuyu nereden ele aldığınıza göre değişiyor duygu durumunuz... Örneğin Dante'nin Cehennemi'ni andıran bir final sahnesiyle görsel bir şölen yaratıp büyüleyebilirsiniz seyirciyi ya da Don Giovanni'yi deli yapar Elvira dışındaki herkesi kafasında yarattığı bir kurgu sayar akıl hastanesinde final yapıp şaşırtabilirsiniz seyirciyi... Ama Leporello'yu ana karakter gerçek kişi yapıp, Giovanni'yi id temsili, Comtur'u süper ego temsili hale getirip bir kişilik bölünmesinde ele alırsanız bu hikayeyi bir de tüm bunların üstüne içinde yaşadığımız yüzyılın eleştirisi haline getirirseniz bu güzelim operayı işte o başka bir kafa!!! O nasıl güzel sembolizm kullanımıdır biri bana bunu açıklasın!!!Manken kullanımı,Viva La Liberta'daki özgürlük heykelinin gözünün bağlanması,video kullanımı!!!! Tüm eser boyunca beni hep huzursuz hissettiren tepeden bakan o mavi göze değinmeyeceğim bile! Ama evet bu yoruma gerçekten kocaman bir saygı duruşu!!!

Muhteşem besteye ve Mozart'a gelirse konu hala bu adamın dahiliğini sorgulayan varsa tamamen uykusuz,yorgunluktan birkin düşmüş haldeyken yazdığı uvertürü bir dinlesin bir daha da konuşmasın bence ki bu bahsettiğim operanın sadece açılışıdır o muhteşem finalini zaten benim aklımın sınırları almıyor. Sadece insan için değil,tüm canlı varlıkların anlamlı bulup yaşam verimliliğini arttırdığı gözlemlenen bir müziği yaratma gücünden bahsediyoruz deha sorgulabilir olmaktan çıkıyor zaten...
Bu muhteşemliğin hakkını veren kadroya ise ne desem nasıl desem... Cengiz Sayın her daim bir heyecan ve tatmin nedeni zaten... Murat Duyan ise "offfff" nasıl anlatsam beceremiyecekmişim gibi geliyor ama bu performansla zirvemde tahtı sabit artık... Yani aslında kimi yazsam bir diğerine haksızlık gibi... Dün her biri yüreğime o kadar derinden değdi ki... İZDOB orkestrasına ise zaten kelam etmek yüreğimin sınırlarını zorluyor aklım devrede bile değil!

Çoooook uzun zamandır üzerimdeki ölü toprağına böyle bir esinti gelmemişti... Nasıl teşekkür edeceğimi bilemem ondan sanırım...
Albert Camus,Don Giovanni operası için "tüm sanatların doruğu" demiş.Modern romanın kurucusu Gustave Flaubert ise dünyada izlemeye doyamacağı 3 şeyin "deniz,Hamlet ve Don Giovanni" olduğunu söylemiş...Tüm bu büyük insanların yanında bir hiç olarak belirtme haddini kendimde buluyorum ki; Don Giovanni operasının bu yorumu ömrümde yerinin hep ayrı kalacağı hisler uyandırdığı içindir ki belki izleme şansını eriştiğim için beni hep ayrıcalıklı kılacak!
Türkiyenin neresinde olursanız olun gelin izleyin!!!
Temsil tarihleri: 5 / 24 / 27 Şubat 2018
                            10 / 13 Mart 2018
                             1 / 3 Mayıs 2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder