25 Şubat 2018 Pazar

Mozart Ve Deyyuslar / Anthony Burgess

Öncelikle hemen belirteyim,klasik müziğe ilginiz yoksa bu kitap size birşey ifade etmeyecektir. Benim gibi amatör bir klasik müzik severseniz başucunuzda bir klasik müzik terimleri sözlüğü size iyi gelebilir. Ancak "sözlük falan da uğraşamam ama ben operaya aşığım" diyorsanız bu kitabı sakın esgeçmeyin!
Anthony Burgess kendini "yazar" olarak tanımlamadan önce bestecilikte dahil bir sürü mesleki kimliğe sahipti. Hatta tam da bu kitapta şöyle diyor: "Sanat kariyerime kendi kendimi yetiştirmiş bir besteci olarak başladım ama kabiliyet eksikliğinden ve söylemek istediğim şeyleri müzikle söyleyemediğimi fark ettiğim için neredeyse orta yaşlarda,ifade imkanları daha çok bir zanaatı icra etmeye başladım...Kendime koyduğum standartları büyük yazarlardan ziyade büyük bestecilere borçluyum." Yazarımızın besteci ve yazar kimliği çatışmasının heyecanını ve keyfini kendisini Anthony ve Burgess diye 2'ye ayırdığı bölümlerde zevkle deneyimliyoruz zaten.
Ancak kitabın en başından beri kazanan belliydi... Yazarın hayalinde katmanlara ayrılan cennette tanrıya en yakın katmanda sadece bestecilere yer vardı,tanrıyı görme imkanı olan sadece onlardı. Araya karışan bir iki edebiyatçının ise orada olmalarını sağlayan tek şey müziğe duydukları hayranlıktı. Ölümünün 200. yılına ithafen kaleme alınan kitabımızın asıl kahramanı Mozart ise ortalarda yoktu. Kendisi "tanrının ayrıcalıklısı" olarak sürekli tanrıyla takılıyor onunla vakit geçiriyordu biz de onu göremiyorduk :)
Otomatik Portakal'dan sonra Beethoven'ı cennette diğerleri ile birlikte tutmasına ben de şaşırdım elbet. Ancak benim de dinlerken hissettiğim Beethoven'ın en insani özelliği, duyguları başka kimsenin yapamayacağı şekilde harekete geçirmesi iken Mozart akılüstü bir şekilde sistemi ve mükemmeliyeti yaşatır. Benim için deha üstüdür Mozart kusursuzdur! Belki de yazarımız tam da böyle düşündüğü ve kusursuzluğu bir tek tanrıya yakıştırdığı için Tanrı'nın tam yanında yer vermiştir kendisine...
Kitabın orjinal adının "Mozart And The Wolf Gang" olduğunu belirtmeden Burgess zekasını belirtmeden duramam elbet. Ama çevirmen Aslı Biçen'in ya da editör Ruken Kızıler'in midir bilemem ama bu kitabı "Amadeus" göndermesiyle "Mozart ve Deyyuslar" olarak çevirmek ayakta alkışlatan çok şık bir hareket!
Sadece kendimi kaybedercesine keyifle okumadım bu kitabı,okurken yaptığım araştırmalar sayesinde bir o kadar da öğrendim keyfime keyif kattım. Yazarımızın "müziği edebiyata çevirmeyi" denediği bu kitabı özümserken aslında müziğin Babil Kulesi'ni nasıl da inşaa ettiğini düşünmeden duramadım bende...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder